Ayasofya, İstanbul'un en ikonik yapılarından biri olmasının ötesinde, tarihin canlı bir müzesi gibidir. İlk olarak 537 yılında Bizans İmparatoru Justinianus tarafından kilise olarak inşa edilen bu muhteşem yapı, 1453'te Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür. 1935 yılında müze olarak halkın ziyaretine açılan Ayasofya, 2020'de tekrar cami olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ziyaretçileri, içindeki hacimli kubbe, etkileyici mozaikler ve zengin tarih ile karşılar. Her köşesi tarih kokan bu yapıda geçirdiğiniz zaman, geçmişe bir yolculuğa çıkmanızı sağlayacak. Ayasofya'nın ivme kazanan tarihi, sadece bir bina olarak değil, aynı zamanda kültürlerin birleşim noktası olarak da önemlidir. Herkesin mutlaka görmesi gereken bu yapıyı ziyaretinizi planlarken, etrafındaki diğer turistik noktaları da keşfetmeyi unutmayın.
Ayasofya'ya ulaşım oldukça kolaydır. İstanbul'un ana ulaşım hatlarından biri olan tramvay hattı ile ulaşım sağlamak mümkündür. Sultanahmet durağında indiğinizde Ayasofya'ya yürüme mesafesindesiniz. Eğer hava yoluyla geliyorsanız, İstanbul Havalimanı'ndan şehir merkezine olan havalimanı otobüsleri veya taksi seçeneklerini kullanabilirsiniz. Ayrıca metro ile Taksim'e ulaşarak oradan tramvayla Sultanahmet'e geçiş yapabilirsiniz. Kara yolu ile ulaşım sağlayacak olanlar için şehir içindeki otobüs veya özel araçlar da büyük bir kolaylık sunar. Yürüyerek gitmek isterseniz, İstanbul'un tarihi yarımadasının diğer önemli noktalarını geçerek, Ayasofya'ya keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Ayrıca bisiklet kiralama seçenekleri ile de sahil boyunca güzel bir tur atabilirsiniz.
Ayasofya'nın çevresinde ziyaret edilebilecek birçok önemli turistik yer bulunmaktadır.
Ayasofya'ya yakın bölgede lezzetli yerel yemekler sunan birçok restoran ve kafe bulunmaktadır.