Paris'e ayak basmak, adeta bir sanat yolculuğuna çıkmak gibidir. Louvre Müzesi, Mona Lisa'nın ve birçok ünlü eserin hane sahibi olarak, ziyaretçilerini büyüleyici sanat eserleriyle karşılar. Montmartre Tepesi ise, İstanbul'dan öte büyüleyici manzarası ile sanatseverlerin adeta bir mabedi. Buradaki kafelerde oturup, ressamların eşsiz doğada ilham aldığı anları izlemek, Paris maceranızı daha da büyüleyici kılar. Her köşesinde bir hikaye barındıran bu iki mekan, Paris’in sanat sokaklarının en vurucu örneklerini sunuyor. Hayallerinizi süsleyen sanat eserlerini görmek ve Montmartre'ın romantik atmosferinde kaybolmak için hemen yola çıkın!
Paris'e ulaşım oldukça kolaydır. Uluslararası hava yolları ile şehre gelen ziyaretçiler, Charles de Gaulle Havaalanı'ndan şehir merkezine ulaşım için RER trenini tercih edebilir. Bu tren, havaalanından Paris'in farklı bölgelerine 30 dakikada ulaşmanızı sağlar. Alternatif olarak, taksi veya shuttle hizmetleri de oldukça popülerdir. Eğer karayolu ile geliyorsanız, Avrupa'nın ana otoyol ağını kullanarak Paris'e ulaşabilirsiniz. Şehre girdiğinizde metro, tramvay ve otobüs sistemleriyle şehir içindeki ulaşım oldukça rahattır. Louvre Müzesi için Palais Royal - Musée du Louvre istasyonunu, Montmartre Tepesi için ise Abbesses istasyonunu kullanabilirsiniz. Paris’in simgelerini keşfederken, bisiklet kiralama ve yürüyüş yapma seçenekleri de size çok şey sunmaktır. Özellikle Seine Nehri boyunca yapacağınız yürüyüşler, şehirdeki tüm estetiği deneyimlemenizi sağlayacaktır.
Paris'in en ikonik turistik yerleri arasında ziyaret etmeniz gerekenler şunlardır:
Paris’te keşfe çıkarken lezzetli bir şeyler tatmak da önemli! İşte bazı öneriler: